Kamuoyuna açıklama;
18 Ekim Perşembe günü mütevellimiz Osman Kavala’nın gözaltına alındığını üzüntüyle öğrendik. Ardından sayın Kavala’nın vakfımızın sponsoru olduğunu bazı yayın organlarında, bu sefer hayretle, okuduk. Tamamıyla mesnetsiz bu iddialara cevap vermedik çünkü yasal olarak birçok demokratik kurum ve etkinliği destekleme çabasında olan bir mütevellimizden iktisadi katkı almanın sanki suç teşkil ettiğini zımnen kabul ediyor gibi görünmekten hicap duyduk.
Ancak Türkiye’nin içinden geçtiği sancılı günlerde bazı basın kuruluşlarının ve siyasi çevrelerin kasti dezenformasyonu sonucu şunu hatırlatmak da ne yazık ki bir gereklilik oldu. Tarih Vakfı demokrasiyi, insan haklarını ve devlet merkezli olmayan bir tarih ve sosyal bilimler perspektifini önemseyen ve bugün 794 mütevellisi olan bir kurumdur. Osman Kavala da vakfımızın yola çıkış perspektifini paylaşan değerli kurucularından biridir. Osman Kavala, kuruluşundan beri Tarih Vakfı’nı fonlamamış ve sponsoru olmamıştır. Dahası vakfımızı destekleyen özel ya da kamusal bir sponsor bulunmamakta, vakfımız denetime açık projeleri, faaliyetleri ve yayınları ile Türkiye’deki birçok vakfın aksine kendi kaynağını kendisi yaratmaktadır. Kamuya Yararlı vakıf statüsünde olan Tarih Vakfı, kuruluşundan beri tarih disiplininde 500’den fazla kitap yayımlamış, 1000’den fazla toplantı, sergi düzenlemiş, kent müzelerinin hazırlanmasına öncülük etmiş, Türkiye’nin önemli devlet ve özel sektör kurumlarının tarihlerini yazmış, Türkiye'nin hafızasını sözlü tarih projeleriyle kayıt altına almıştır. Tarih alanındaki en eski, en büyük ve en saygın sivil toplum kurumudur.
Tarih Vakfı hakkında bu tür suçlamaları ilk defa da duymuyoruz. Tarihe özgürlük, eşitlik, kardeşlik, barış ve toplumsal sorumluluk gibi evrensel değerler çerçevesinde yaklaşmamızın ve bağımsız duruşumuzun bazı çevrelerde rahatsızlık yarattığını biliyor ve görüyoruz. Tarih Vakfı’na karşı zaman zaman ortaya çıkan bu karalama kampanyalarının Tarih alanındaki demokratik duruşumuz ile ilgili olduğunun bilinciyle alanımızda kin, nefret ve hamasetin değil evrensel değerlerin taşıyıcısı olmaya ısrarla devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
27 Ekim 2017
Tarih Vakfı