2019 Avrupa Arkeoloji Mirası Ödülü Osman Kavala'ya verildi
European Association of Archaeologists (EAA) tarafından arkeolojik kültürel miras alanına olağanüstü katkı ve bireysel çalışmalar için her yıl bireysel kategoride verilen ödüle 2019 yılında Osman Kavala layık görüldü. Ödül 4 Eylül 2019 tarihinde EAA'nın 25'incisi Bern'de gerçekleşen Yıllık Toplantısı açılış töreninde verildi. Ödülü Osman Kavala adına kabul eden Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD) Başkanı İsmail Yavuz Özkaya, törende ayrıca Osman Kavala tarafından kaleme alınmış ödül kabul konuşmasını da aktardı.
EAA tarafından hazırlanan basın bildirisinde "EAA’ya göre bu yılın ödül sahipleri, bilimsel ve teknik donanımını istisnai bir biçimde ortak kültürel mirasımızın eğitimsel ve sosyal değerini arttırmak için kullanan öncü örneklerdir" dendi.
Basın bildirisinin Osman Kavala'ya verilen ödüle dair kısmı şöyle:
"Türkiye’de risk altında olan kültürel mirasın korunması için verdiği gayret ve emeğin tanınması amacıyla girişimci ve işadamı Osman Kavala (1957- ), 2019 yılı Avrupa Arkeoloji Mirası Ödülü’ne layık görülmüştür. Kavala herhangi bir suçtan hüküm almamış olmasına rağmen Ekim 2017’den bu yana hapiste tutulmaktadır.
Osman Kavala için kültürel mirasın en kıymetli özelliği kültürel çeşitliliğin sosyal ve ekonomik refah için önemini vurgulayabilme niteliğidir. Bu sebeple, Osman Kavala başta Ermeniler olmak üzere azınlık kültürlerinin tarihine vurgu yapan kültürel miras projelerine önem vermiştir.
Türkiye ve Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin yokluğunda iki ülke arasındaki siyasi hassasiyetlere rağmen, Osman Kavala’nın yürüttüğü miras diplomasisi sayesinde Türk ve Ermeni uzmanlar ve bilim insanları, Ermeni kültürel mirasına ait Orta Çağ dönemi yapılarının korunması için ortak çalışma yürütmüşlerdir. Bu ortak çalışma, Ani’nin 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmesinde önemli bir vesile olmuştur.
Kavala’nın destek verdiği dernek ve vakıflar Türkiye’nin zengin kültürel mirasının korunmasını desteklemiş ve yerel toplulukları da içeren çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmalar, ekonomik ve turistik açıdan gelişmiş bölgelerden uzak kalan bölgelerde ekonomik kalkınma için fırsatlar sağlamış ve yerel nüfusun kültürel miras ve köklerine karşı farkındalık ve özgüven geliştirmesine vesile olmuştur.
Ermeni kültürel mirası konusunda yaptığı çalışmalara ek olarak, Osman Kavala, Türkiye’de yüzyıllar boyunca varlıklarıyla iz bırakmış Rumlar, Suriyeliler, Kürtler, Yahudiler ve Gürcüler gibi farklı grupların kültürel miraslarını da destekleyen çalışmalar gerçekleştirmiştir.
Osman Kavala’nın çalışmalarının bir başka güzel örneği ise Türkiye’de şu anda mülteci olan Suriyeli çocuklar için Türkiye ve Suriye’deki kültürel mirası ön plana çıkaran çift dilli eğitim materyallerinin üretimidir. Bu materyaller sayesinde çocuklar geldikleri bölgeden ve kültürel miraslarından gurur duymaktadırlar.
Osman Kavala toplumun zor koşullarda ve bazen azınlık olarak yaşayan bireylerinin karşılanmayan ihtiyaçlarına eğilerek kültürel mirasın sivil toplum ve demokrasiyi desteklediği inancıyla çalışmalarını sürdürmektedir ve kültürel çeşitliliği işbirlikleri üzerinden destekleyen projelere öncelik vermektedir. Bu konudaki vizyon ve tutkusunu ödüllendirmek amacıyla Osman Kavala’ya Avrupa Arkeologları Derneği tarafından 2019 yılı Avrupa Arkeoloji Mirası Ödülü verilmiştir."
İsmail Yavuz Özkaya'nın Konuşması
"Sevgili Osman Kavala'ya verilen 2019 Avrupa Arkeolojik Miras Ödülü'nün seçim komitesine ve Osman Kavala'yı bu ödüle aday gösteren Carsten Paludan-Müller'e çok teşekkür ediyorum.
Türkiye'deki çok çeşitli ve zengin, fakat terk edilmiş, görmezden gelinen, korunmasız Ermeni, Yunan, Yahudi, Süryani ve Gürcistan kültürel mirasını belgelemek, korumak ve hakkındaki farkındalığı arttırmak için çalışan Kültürel Mirasın Korunması Derneği’nin yönetim kurulu başkanı ve sevgili Osman Kavala ile kurumun eş kurucusuyum. Osman Kavala ile olan çalışmalarım daha çok Ani dünya mirası alanına odaklandı; 2006'da başlayan ortak çalışmalarımız Osman Kavala'nın geçen yıl hapisteyken başlattığı Ani'nin ziyaretçileri için bir mobil uygulama geliştirme projesi ile devam ediyor.
Osman Kavala'nın rehin alındıktan birkaç ay sonra ilki İstanbul’da gerçekleşen Ani Sergisi’nin açılışlarına katılamadığı gibi bugün de burada olamamasından esef duyduğuna eminim. Kendisi daha sonra serginin Erivan, Oslo ve Ankara'da yapılan açılışlarına da katılamadı. “Taşın Şiiri Ani: Kültürlerin Kavşağında bir Mimarlık Hazinesi”, yalnızca Osman Kavala'nın bilgeliği, bağlılığı ve sıkı çalışmasıyla oluşturulmuş olağanüstü bir sergi değil, aynı zamanda Ermenistan, Rusya, Türkiye ve üçüncü ülkelerden uzmanların ortak emeğinin ürünüdür ki bu da sevgili Osman Kavala'nın ne için çalıştığını bize en güzel gösteren örnektir.
Ben bugün burada, sadece sevgili Osman Kavala adına bu kıymetli ödülü almak için değil, buradaki izleyiciye Osman Kavala’nın kendi sesinden samimi selamlarını iletmek için de bulunuyorum."
Osman Kavala'nın Ödül Kabul Konuşması
"2019 Avrupa Arkeoloji Mirası Ödülü’ne layık görülmek benim için büyük bir onur oldu. Bu kararın 22 aydır cezaevinde bulunan ve hangi faaliyetlerinden dolayı bu duruma maruz kaldığını açıklayamayan şahsım adına ne kadar önemli bir moral desteği olduğunu anlatamam.
Ülkemizin doğusunda Ermeni topluluklar tarafından yaratılmış eserler yüzyıllar boyunca kesintiye uğramadan canlı bir şekilde devam etmiş bir kültürün hikâyesini anlatıyor. Ermenilerin bu topraklardan kopartıldıkları 1915 yılından sonra bu hikâyeler dinleyicisiz kalmış, susturulmuş, bir kısmı tahrip edilmiş. Şükür ki son yıllarda Ani'deki koruma çalışmalarının da gösterdiği gibi bu büyük yıkımdan kurtulmuş olan eserlerin korunması için adımlar atıldı. Ani'nin istisnai bir özelliği var. Bu antik şehir yüzyıllar önce terk edilmiş ve insansız kalmış olduğu için orada Ermeni mimarisinin şaheserleriyle tabiat arasında benzersiz bir harmoni oluşmuş. Bu sayede Ani çağlar üstü nitelikte olan bir hakikati bize çarpıcı biçimde anlatır: İnsanlık için kalıcı değerler, savaşlarla, ölerek ve öldürerek kazanılanlar değil, sonraki kuşakların duygu ve düşünce dünyasını etkileyen sanat eserleridir.
Anadolu Kültür olarak Ani'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan koruma çalışmalarına da katkıda bulunmak için uluslararası uzmanlarla ve uzman kuruluşlarla işbirliklerini kolaylaştırmaya çalıştık. Ani'de önemli projeler üstlenmiş olan Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD) başkanı mimar Yavuz Özkaya, mimarlık tarihi uzmanı Armen Kazaryan ve aynı duyarlılıkları paylaştığımız NIKU'nun eski direktörü Carsten Paludan-Müller ile birlikte Türkiye'den ve Ermenistan'dan uzmanların katıldıkları, birlikte çalıştıkları atölyeler ve saha inceleme ziyaretleri düzenledik. İki ülkeden uzmanlar arasında bilgi ve fikir alışverişinin, yapılan çalışmalara katkıda bulunacağına, bu diyalog ve işbirliğinin Türk ve Ermeni toplumları arasında önyargıların üstesinden gelmeye yardımcı olacağına inandık. Ani'yi eski çağlarda olduğu gibi bir barış toprağı olarak tasavvur ettik.
2016 yılında İstanbul'da gerçekleşen UNESCO Kültürel Miras Komitesi toplantısında Ermeni delegasyonunun da desteğiyle Ani’nin Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmesi bizleri çok sevindirdi. Ancak, maalesef, sivil toplum kuruluşlarının çabalarına rağmen hâlâ Türkiye ve Ermenistan hükümetleri arasında ilişki kurulmuş değil. Ani bölgesinin de bir bölümünü oluşturduğu kara sınırı hâlâ kapalı.
Bu ödül vesilesiyle, Türk ve Ermeni akademisyenlerin, uzmanların, zanaatkârların, sınırın iki yanında yaşayanların aralarındaki ilişkilerin gelişmesinin barış için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak ve bölgede Mren Katedrali gibi risk altında bulunan ve acil müdahale ihtiyacı gösteren çok değerli yapıların bulunduğunu hatırlatmak isterim. İleride Ani'nin bir “barış parkı” olacağına, hikâyesini hem bölge insanlarına hem de tüm insanlığa daha güçlü bir şekilde anlatabileceğine inanıyorum.
İnsanları ulusal sınırların ve acı tarihsel deneyimlerin ötesinde bir araya getirmek için kültürel mirasın korunmasına ilişkin işbirliğinin önemine olan inancım, hele de bulunduğum koşullar altında, bu ödülü benim için daha da anlamlı hale getiriyor, çok teşekkür ederim."